«
79 monarsi nedir

Monarşi, tek bir hükümdar ya da yöneticinin devlette tek söz sahibi olduğu yönetim biçimidir. Monarşiyi diğer yönetim biçimlerinden ayıran en temel fark hükümdarlık genellikle kalıtımla geçer, hükümdarın yerine genellikle doğrudan aile üyeleri veya belirli bir varis sistemi tarafından belirlenen bir kişi geçer. Bu genellikle kral çocukları veya diğer aile üyeleri arasında gerçekleşir. Örneğin demokrasi de halk bizzat oylama ile yöneticiyi seçer.  Monarşi kendi içinde farklı yönetim şekillerine ayrılabilir, örneğin sembolik Monarşi gibi

Bugün, dünyada birçok monarşi bulunmaktadır. Örneğin, İngiltere, İspanya, Japonya, Norveç ve İsveç gibi ülkelerde anayasal monarşi sistemi uygulanır. Bu ülkelerde hükümdar sembolik bir rol oynar ve genellikle siyasi kararlar parlamento veya hükümet tarafından alınır. Ancak, bazı ülkelerde hala mutlak monarşiler bulunmaktadır. Suudi Arabistan, Brunei ve Umman gibi ülkelerde hükümdarlar geniş siyasi yetkilere sahiptir ve bu ülkelerdeki yönetim monarşik bir sistem üzerine kuruludur. Günümüzde monarşiler şu şekildedir:

2022 yilinda Monarsi Ile Yonetilen ulkeler 1024x614 1

Monarşinin tarihi, insanlık tarihinin çok eski dönemlerine kadar uzanır. İnsanlar, toplumlarını yönetmek için bir liderin veya hükümdarın varlığına ihtiyaç duymuşlardır. Antik çağlardan beri, monarşik yönetim biçimleri birçok medeniyet ve kültürde var olmuştur. Antik Mezopotamya, Mısır ve Pers İmparatorluğu’nda monarşiler görülmektedir. Bu dönemlerde, hükümdarlar genellikle tanrısal veya kutsal bir statüye sahip olarak kabul edilir ve halk tarafından tanrının temsilcisi olarak görülürdü. Bu tür monarşik yönetimlerde, hükümdarların gücü genellikle mutlaktı ve halkın katılımı veya seçme hakkı sınırlıydı.

Orta Çağ’da, Avrupa’da feodal monarşiler ortaya çıktı. Bu dönemde, toprak sahibi soylular ve rahipler, hükümdarın otoritesini kabul ederek ona sadakat yemini ederlerdi. Hükümdar, ülkeyi yönetirken soylulara toprak ve imtiyazlar sağlardı.

Modern monarşiler, Rönesans ve Aydınlanma dönemlerinde ortaya çıktı. Bu dönemde, monarşilerde hükümdarın yetkileri sınırlanmaya başlandı ve anayasal monarşi veya parlamenter monarşi olarak adlandırılan sistemler oluştu. Bu sistemlerde, hükümdar sembolik bir rol üstlenirken gerçek siyasi güç, meclis veya parlamento gibi seçilmiş temsilcilerin elindedir.

Bazı Türleri

Monarşi, farklı türleri ve varyasyonları olan bir yönetim biçimidir. Bütün yetkinin tek bir kişide, sembolik olarak bir kişide yada seçimli şekilde monarşiler örnek olarak gösterilebilir.

  1. Mutlak Monarşi
  2. Anayasal Monarşi (Meşruti Monarşi)
  3. Seçimli Monarşi

Mutlak Monarşi

Hükümdarın mutlak güce sahip olduğu ve tek başına tüm siyasi yetkilere sahip olduğu bir yönetim biçimidir. Bu yönetim şeklinde, hükümdar yasama, yürütme ve yargı yetkilerinin tamamını tek başına kullanır. Mutlak monarşide, hükümdarın yetkileri sınırsızdır ve halkın katılımı veya denetimi sınırlıdır. Hükümdarın kararlarına itaat etmek ve ona bağlılık göstermek beklenir. Bu tür monarşilerde, hükümdar genellikle tanrısal veya kutsal bir statüye sahip olarak kabul edilir ve halk tarafından tanrının temsilcisi olarak görülür. Mutlak monarşi, tarih boyunca birçok farklı ülkede ve dönemde görülmüştür. Örnek olarak, eski çağlardaki imparatorluklar (örneğin, Roma İmparatorluğu) ve bazı feodal monarşiler (örneğin, Orta Çağ Avrupa’sında bazı krallıklar) mutlak monarşiye örnek olarak verilebilir.

Anayasal Monarşi (Meşruti)

Hükümdarın sembolik bir rol üstlendiği ve gerçek siyasi gücün parlamento veya hükümette olduğu bir yönetim biçimidir. Bu sistemde, hükümdar genellikle bir anayasa veya temel yasa ile sınırlanmışyetkilere sahiptir. Anayasal monarşilerde, hükümdarın rolü genellikle sembolik ve törensel görevlerle ilişkilendirilir. Halkın sevgisi ve birleştirici bir figür olarak kabul edilir. Hükümdar, genellikle devlet başkanı olarak işlev görür, protokolü ve temsil yetkisini yerine getirir. Ancak, gerçek siyasi kararlar, hükümetin başkanı, kabinesi veya parlamentoda toplanan seçilmiş temsilciler tarafından alınır. Anayasal monarşilerde hükümdarın yetkileri genellikle sınırlıdır ve anayasa tarafından belirlenir. Hükümdar, yasama, yürütme ve yargı yetkilerinin çoğunu kullanmaz. Bunun yerine, hükümdarın rolü, halkın sembolik temsilcisi olarak, ülkenin birliğini ve istikrarını simgelemek ve korumak amacıyla vurgulanır.

Birçok anayasal monarşi, parlamenter sisteme dayanır. Parlamento, hükümetin gerçek siyasi gücünü elinde tutar ve hükümdarın yetkilerini dengelemek için anayasa tarafından belirlenen sınırlamalara uygun olarak faaliyet gösterir. Hükümdarın görevleri ve sorumlulukları genellikle anayasada açıkça belirtilir. Örnek olarak, Birleşik Krallık, İspanya, Japonya, İsveç ve Norveç gibi ülkeler anayasal monarşi sistemine sahip olan ülkelerdir. Bu ülkelerde hükümdarlar sembolik bir rol oynarlar ve gerçek siyasi kararlar parlamento veya hükümet tarafından alınır.

Seçimli Monarşi

Hükümdarın seçimle veya atanmayla belirlendiği bir yönetim biçimidir. Bu sistemde, hükümdarın yetkileri ve rolü, genellikle ülkenin anayasası veya yasaları tarafından belirlenir. Seçimli monarşilerde, hükümdarın görevine genellikle belirli bir süre için seçilen veya atanmış bir kişi getirilir. Hükümdarlık pozisyonuna gelen kişi, halk tarafından seçilebilir veya belirli bir seçim süreci ve prosedürüne tabi tutulabilir. Bazı durumlarda, hükümdarın atanması mekanizması da kullanılabilir ve bu atanma genellikle anayasal veya yasal bir süreçle gerçekleştirilir.

Bu yönetim şeklinde, hükümdarın yetkileri genellikle anayasal belgeler veya yasalarla sınırlanır. Hükümdarın rolü, genellikle sembolik veya törensel görevlerle ilişkilendirilir. Gerçek siyasi kararlar ve yönetim işleri, genellikle hükümet veya parlamento gibi seçilmiş veya atanmış kurumlar tarafından yürütülür. Bu sistemde, hükümdarın meşruiyeti ve görev süresi genellikle seçim veya atanma sürecine dayanır. Hükümdar, halkın veya belirli bir seçim kurulu veya mekanizmasının desteğiyle göreve gelir ve görev süresi boyunca belirli sorumlulukları yerine getirir. Örnek olarak, bazı Körfez ülkelerindeki hükümdarlık sistemi, bu yönetim biçimine örnek olarak verilebilir. Bu ülkelerde hükümdarlar, belirli bir süre için seçim veya atama süreciyle belirlenir ve hükümdarın yetkileri ve rolü, anayasal düzenlemelerle belirlenir. Seçimli monarşi, sistemi bir seçim süreciyle birleştirerek daha fazla meşruiyet ve halk katılımını sağlamayı amaçlar.

Aynı zamanda Çakmak Hattı yazımızda ilginizi çekebilir.

Talha Aygün Hakkında

Talha Aygün

Tarih ile ilgili makaleler yazan birisiyim.